Kadın olmak zor ve bir o kadar da güzel. Bu duyguların en derinini en iyi anneler bilir . Biz de anne ve anne adaylarına Çiçek Kadınlar olarak nasıl yardım edebiliriz, nasıl faydalı olabiliriz diye düşünürken yakın bir arkadaşımın asistanı olarak yanında çalıştığı AYŞE ÖNER ’in fikirlerine danışmanın hepimiz için uygun olacağını düşündük.
Hemen irtibata geçtik. Ayşe Hanım o kadar ince, naif ve düşünceli ki onu tanıdığım için ayrıca bir mutluluk duydum. Biizlerle yazılarını paylaşmayı büyük bir mutluluk ile kabul etti.Kendisine bu yoğun programında zaman ayırdığı ve destek verdiği için çok teşekkür ediyorum.
Ayşe Hanım kısaca kendini şöyle anlatıyor:
1975-1976 döneminde Ankara Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Bölümü ’nden mezun olduktan sonra iki yıl üniversite hastanesinin Nöroşurirji bölümünde çalıştım. 1978-1985 arasında İstanbul Alman Hastanesi, Kadın-Doğum departmanında bebek odası sorumlusu olarak görevimi sürdürdüm. Doğum ve bebek hemşiresi olarak çalıştığım yıllarda kadınların gebelik ve doğum konusunda bilgisizlikten kaynaklanan korku, endişe ve ön yargılar yüzünden bu dönemi çok gergin geçirdiklerini, zor ve acılı doğum deneyimleri yaşadıklarını gözlemledim. Oysa kadının, bedeni ve ruhuyla yaşadığı bu değişim ve gelişim süreci, gerekli bilgiler ışığında son derece keyifli hale gelebilirdi. Bunun için de öncelikle anne-baba adaylarını eğitmeye ihtiyaç vardı. Özellikle, “gebelik süreci en sağlıklı biçimde nasıl geçirilebilir? Rahat bir doğum için neler yapabilir? Doğum sonrası bebek bakımı sorunlarıyla nasıl başa çıkılır?” gibi yeterince bilmedikleri konularda kurs almaları gerektiğine inandım. Bu inanç beni konu etrafında araştırmalar yapmaya yöneltti. Ülkemizde de anne-baba adaylarının bu çok yararlı doğum öncesi eğitim kurslarına katılmasını sağlamak amacıyla 1989 yılında İstanbul International Hospital ’da, Kadın-Doğum bölümünün de desteğiyle bir Ante-Natal sınıf oluşturdum. Bu ilk deneyim bana anne-baba adaylarının ne kadar istekli ve bilgilenmeye hazır olduğunu da gösterdi. Bir taraftan uzun yıllar sürdürdüğüm doğum ve bebek hemşireliğinde kazandığım birikimi aktarırken bir taraftan da heyecanlı ve öğrenmeye istekli anne-baba adaylarını gözlemleyerek bu konuda daha neler yapılabileceği üzerine bilgilerimi geliştirdim. 1995 yılından itibaren de çalışmalarımı Türkiye ’de bu amaca hizmet veren ilk kuruluş olan HEM ’de (Hamile Eğitim Merkezi) sürdürdüm. Bu arada, konu etrafındaki hazırlık çalışmalarını uzun yıllardır sürdüren İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ana-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Vakfı ’nın düzenlediği ücretsiz kurslarda nefes ve egzersiz dersleri verdim. Yine Vakıf adına “Hamilelikte Nefes ve Fiziksel Egzersizler” konulu eğitici bir video-kaset hazırladım. Bu aynı zamanda Türkiye ’de konuyla ilgili yapılmış ilk çalışmadır. Öte yandan, halen 1997 yılında kendi adıma kurduğum Ayşe Öner Hamile Rehberlik kursları ile bilgi ve deneyimlerimi sizlerle paylaşmaya da devam etmekteyim. Artık bu iş benim için bir meslek değil bir yaşama biçimi halini aldı. Kursuma katılan anne-baba adaylarının sayesinde birçok bebeğim oldu. Anne ve babalar da bebeklerini ilk kollarına aldıklarında kendilerini daha zengin hissettiler ve ancak yaşanınca anlaşılabilecek çok özel duygularla doldular. Onlar bebeklerini büyütürken, ben de her gün aramıza katılan yeni adaylarla birlikte yaşama dair bir sürü şey keşfettim. Dünyaya gelen her yeni bebeğin sevincini paylaştıkça ve bebeğini bilgisinden aldığı güvenle kucaklayan anne-babaları gördükçe “iyi ki bu işi yapıyorum” diyorum.
Ve ekliyor;
Bebek sahibi olmak ruhu değiştiren güzel bir simya türüdür. İçinizde var olan hayatın size verdileri ve sizin o cana verdikleriniz her ikinizi de sürekli değiştirir. Çocuk sahibi olmak tanrının size verdiği muhteşem bir lütuf, yaşayarak yapılan bir ibadettir. Ben de bu varoluş yolculuğunda yapabildiğim kadarıyla sizin rehberiniz olmaya çalışan bir kadın, burada sizlerle bilgimi, tecrübelerimi paylaşmaktan mutluluk duyan bir hemşireyim..
Sevgiler,
Burcu ERİM